25 Ağustos 2010 Çarşamba

Günün Anlam ve Önemi


Üstünden koca bir 10 yıl geçti avrupanın en büyüğü oluşumuzun. 25 ağustos 2000 tarihinde Monaco'da o yılın Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Real Madrid'le karşılaştığımızda aslında biz hariç kimse böyle büyük bir başarıyı beklemiyordu. (özellikle de Kopenhag'daki başarıyı tesadüf! olarak nitelendiren suyun karşı kısmı)Biz alışmıştık imkansızı başarmaya,bir kez daha 'neden olmasın' diye geçiriyorduk içimizden fakat karşımızda R.Carlos'lu Figo'lu Raul'lu kadrosuyla 'Los Galacticos' adını alma yolunda ilerleyen Real Madrid vardı.Yeni transferimiz Jardel bir önceki sezon Porto formasıyla alışmıştı Casillas'ı avlamaya. Hakan Ünsal'ın sayesinde kazandığımız penaltıyı da gole çevirmeyi bildi.İkinci yarıdaysa top yakın mesafeden 'Hugo'nun eline çarptığında hakem bir kez daha aynı penaltı noktasını gösteriyordu,fakat bu kez topun arkasında Raul vardı.O an korkmuştuk,güzel başlayan gecenin tadını kaçırabilirdi bu gol, fakat uzatmalarda sezon içinde de Real'in kabusu olacak Fatih-Jardel ortaklığıyla altın golü bulduğumuzda artık avrupanın en büyüğüydük, 'Avrupanın Kralı'ydık artık.Evet "17 Mayıs-25 Ağustos 2000; Biz daha iyisini yapasaya kadar en iyisi bu." ama sizce de daha iyisini yapmanın artık vakti gelmedi mi?