18 Ekim 2010 Pazartesi

Yönetim Yine Yanlış Ata Oynuyor

Dün tam anlamıyla bir komedi filmi vardı Ali Sami Yen Stadı'nın çimlerinde. Maçı değerlendirmek için neresinden tutarsanız elinizde kalır. Maçtaki hatalar ayrı, maç sonu futbolcuların ve Helvacı'nın açıklamaları ayrı ibretlikti. Frank Rijkaard'ın gelişiyle istenilen, takıma bir felsefe oturtması bir ekol kazandırmasıydı, ama iki yıldır süregelen yönetim yanlışları sayesinde tribünler artık oyuna ve takıma tahammül edemez hale geldiler ve  dün yönetim istifaya davet edildi. İşte bu noktada hep hocasının arkasında duran yönetimin tavrı bir anda değişti ve Rijkaard'ın durumu bugün yapılan toplantıda görüşülecek ve muhtemelen yarın yeni güne futbolcularımız başka bir hocayla başlayacaklar. Rijkaard sürekli eleştirildi, Barça'daki başarıları göz ardı edilerek, 'o kadroyu herkes şampiyon yapar, Pep Guardiola daha fazlasını yaptı' dendi fakat unutulan bir şey var ki o kadronun temellerini atan, o oyun felsefesini takıma yerleştiren Rijkaard'ın kendisiydi.

Peki neydi bu başarının sırrı, neydi Barça'da ve Galatasaray'da farklı olan;
En önemlisi iki takımın futbolcuları arasındaki profesyönellik farkı; Rijkaard Barça'da hiç bir maçtan önce takımı kampa almazken buırda bu alışkanlığını değiştirmek zorunda kaldı hem de bütün maçlarda. Geçen sezondan beri Hoca'nın sürekli röportajlarında söylediği, yönetimden bir isteği vardı, stopere oyun kurabilen, ayağına hakim yani Puyol'un yerini tutabilecek birisi, amaç Şampiyonlar Ligi finali değilse tabii ki Puyol ayarında birisi değildi aradığı. Ama oyunu kaleciden itibaren kısa pasa ve kontrole dayalı oynatmayı seven bir teknik adam için ayağına hakim defans belki orta sahadaki bir 10 numaradan daha önemliydi. Yönetim ise bu ihtiyaca bir türlü çözüm bulamadı, ama sol beke Insua'nın gelişiyle Hoca Hakan'ı stopere çekip rahatlamayı düşünüyordu ta ki geçen hafta Neill sakatlanıncaya kadar. Burda işler bozuldu ve aslında iki senedir gönderilmeye çalışılan, gitmek isteyen ve elde kalan 'Milli Servetimiz' bir önceki hafta kadro dışıyken birden 11de buldu kendini. Maçta yediğimiz gollerin hepsinde defans hatası bariz şekilde belli oluyor, adam kaçıran,adam kovalamayan ve ikinci hamleyi yap(a)mayan defansımız sayesinde kalemizde 4 gol gördük. En acısı da Servet'in maç sonunda adeta takımı sabote ettiğini anlatan açıklamalarıydı.
"Ben Galatasaray’a ilk geldiğim zaman da söylemiştim, bana güvenilen yerde başarılı olurum. Eğer takımım benden fayda elde etmek istiyorsa, yöneticisi ve hocası bana güven duymalı. Bu her futbolcu için geçerlidir. Güven olursa, performans yükselir. Bana güvenin olduğu her ortamda başarılı olacağımı düşünüyorum"  Geldiği zamanki mücadelesi, hırsıyla hepimizin hayranlığını kazanmıştı fakat geçen sezondan başlayan düşüşü yüzünden kimse zaten güvenmiyordu Servet'e, bir de bu açıklamanın üstüne eğer Rijkaard gönderilip Servet kadroda tutulursa bence yönetim kendi biletini kesmiş olur.

Orta sahasının Mustafa-Ayhan gibi oyunun iki yönünü de oynamayı beceremeyen futbolcuların oluşturduğu bir takımın başarılı olması zaten hayaldi fakat yönetim bütün herkesin çağrısına kulak asmayıp doğru transferleri yapamamıştır, Keita'nın yerine alınan Pino henüz hiçbir varlık gösteremedi, takıma geç katılan Misimovic de daha tam anlamıyla katkı sağlayamıyor. Burda suç transferleri sezon başı kampına yetiştiremeyen ve gelen-giden dengesinde takımı güçsüzleştiren yönetimindir. Geçen sezon maçlara Arda'nın forvette çıktığını ve puanlar kaybettiğimizi unutan yönetim yine forvete gerekli takviyeyi yapmayarak bu sezon da maçlara forvetsiz çıkmamıza ve yine puanlar kaybetmemize sebep olmuştur.

Sonuç olarak geride kalan bir buçuk yıla bakarsak Rijkaard bu takıma fazla gelmiştir, bu oyuncular için fazla anlayışlı fazla iyi niyetli bir hocadır O. Bu takımın ihtiyacı, Yılmaz Vural gibi sahada futbolcusunu tokatlayan bir hocadır. Takımdaki yerlilerin durumu atalarımızın söylediği; "tekdirle uslanmayanın hakkı kötektir" lafına uymaktadır. O yüzden, eğer takımdaki oyuncuları hizaya sokamıyorsanız, eğer Servet'in bu açıklamalarına izin veriyorsanız, eğer futbolcuların maçı sabote etmelerine göz yumuyorsanız yönetim olarak, bence de Rijkaard'ı göndermek en doğru tercihtir, yönetim istifa sözünden sonra hemen hocanın kellesini koparmak belki suları biraz durultur ama bu taraftar Rijkaard'a yapılanları unutmayacaktır ve gitme sırası en kısa sürede yönetime gelecektir. Yönetim zamanında Gerets'e yapılan haksız ve yanlış uygulamayı bu kez de Rijkaard'a yaparak takımımızın birkaç yılını daha çöpe atacaktır. Bu yönetim ekonomik alanda belki başarılı olmuştur fakat Futbol Şubesi'ni yönetmeyi becerememiştir. Takımın başına Tugay'ı getirip O'nu da harcamayın...